Kışın Kuru Cilt Sorunu




Kış gelirken bol bol cilt sorununu da beraberinde getiriyor. Hemen hemen hepimiz çatlamış dudaklarımız ve kupkuru cildimizden şikayetçiyiz. Dışarı çıktığımızda donuyor, içeri girince de basık, sıcak havadan nefes alamayacak kadar daralıyor ve terliyoruz. Peki yok mu bu kışın bir çaresi? Kışın çaresi yok ama sorunları en aza indirgemek mümkün. O zaman başlayalım.
Hepimizin bildiği kış mevsiminin olmazsa olmaz, altın kuralı nemlendirme! Cildiniz çoktan çatladıysa bile geç kaldığınızı düşünmeden zararın neresinden dönerseniz kardır mantığıyla hemen harekete geçin. Bunu yapmadığınız takdirde çatlayan cildiniz kuruluktan daha da çatlayarak acı veren bir hale gelebilir. Altını çizmekte fayda var ki bu kural sadece aklınıza ilk gelen, en çok çatlayan uzvumuz yani ellerimizle sınırlı değil. Özellikle sürekli soğuk havaya maruz kalan dudağımız, yüzümüz ve olmazsa olmaz ellerimizi olabildiğince nemli tutmalı, kuruyarak çatlamasını engellemeliyiz. Diyelim dışarı çıkmadık ve evdeyiz. Yüzümüze sadece 10 dakikamızı alacak nemlendirici maskelerden uygulayabilir, kendimizi soğuğa hazırlayabiliriz.
Bazıları da ben günde milyonlarca defa dudak nemlendiricisi sürüyorum ama hala işe yaramıyor diye yakınırlar. Şimdi bu konuya gelecek olursak kullandığınız ürünlerin bazıları kimyasal, abartı sıklıkla kullanırsanız cildinizi irite edebilirsiniz. Bunun dışında dudaklarınıza lip balm sürmeden önce aşırı kuruduysa deri bakım kremleri (Bepanthol vb) ile tedaviye başlamakta fayda var. Dışarı çıkmasanız dahi kışın evde yanan ısıtıcılar nedeni ile havanın kuruduğunu ve evde de nemlendirici sürmeniz gerektiğini unutmayın. 
Bunun yanı sıra dudaklarımızı yalamaya bayılıyoruz. Dışarıda o dondurucu havada yürürken dudağınızı ıslatıyor olmanız size sadece olumsuz bir sonuç verecektir. Bu dürtüyü engellemek ne kadar zor olsa da en azından dışarıdayken kendinizi engellemeye çalışın.
Hava kuru olduğu zaman sizin cildiniz daha da kuru olacaktır. Kendinizi ölü cilt hücrelerine sahip, donuk bir insan gibi hissedebilirsiniz. Mimiklerinizi dondurmayın, durmadan nemlendirmeye devam. Özellikle akşam C vitamini içeren serumları, renk değişimini gidermek için gereken bir antioksidanı veya hücre döngüsünü hızlandıran retinolu içeren ürünleri cildinize uygulamalısınız. Yalnız sonrasında nemlendirmeyi ihmal etmeyin.
Bir de pul pul olmuş deriler var. 7/24 sıcağa maruz kalan cildimizin üst tabakasında ölü deriler birikir ve bunlar dökülmeye başlarlar. Özellikle alınan sıcak, hatta neredeyse kaynar duşlar bu cilt probleminin başlıca sebeplerindendir. Bu soruna sahipseniz önce cildinize güzelce peeling uygulayın. Fakat bunu çok kez uygulayıp da cildinizin koruyucu nem bariyerini zedelemeyin. Duşunuzu kısa süre ve ılık bir sıcaklıkta sınırlı tutarak yıkanma işlemi sonrası kremlenmenizi hemencecik, oda hala sıcakken yapın. Cildinizi nemlendirmek için sert parçacıklı bir peeling kullanmak zorunda değilsiniz.

Asya'da inanılmaz yaygın olarak gördüğüm ama bizde sadece bebekler için alınan nem makinası da çok iyi bir çözüm. Asyalılar cildinin nemli kalmasının dışında sağlıkları için de nem cihazı kullanıyorlar. Özellikle kışın ısıtıcılar yüzünden yok olan nem bilhassa gece yatarken burun tıkanıklıgına boğaz kuruluğuna cilt ve dudak kuruluğuna, gözlerde kaşıntıya yol açıyor. Siz siz olun, sadece bebekler için satılıyormuş gibi görünen nem cihazlarından mutlaka edinin.


DİKKAT: Soğuk buhar makineleri bakteri ve küf oluşumu yapabilir. Makinenin her gün su ve sabunla yınalması gerekmektedir. 
Şişik gözlerden şikayet edenler için de uykusuz kalmanın ve çok fazla içmenin bu durumu tetiklediğini söyleyebiliriz. Bu durumda vücudunuz su tutar ve kendinizi çok şişik hissedersiniz, aynı bir sürü abur cubur yediğinize olduğu gibi. Çözüm için eski usül çay poşeti koyma tekniğini uygulayabilirsiniz. Hatta kafein kan damarlarını daraltırken yeşil çay ise cildimize antioksidan verir. Bol bol içme suyu tüketip bütün tuzu tuvaletinizle birlikte dışarı atabilir, şişkinliği azaltabilirsiniz. Geceleri de ekstra bir yastık kronik hale gelen kış sabahları şişkinliğinizi azaltacaktır.
Kılcal çatlamalar çoğunlukla UV ışınlarının verdiği hasardan oluşur. Özellikle kışın soğuk hava yerini aşırı sıcak bir havaya bıraktığında kızarıklıklarla uğraşmak zorunda kalabiliriz. Dışarıda donarak yürürken hadi bir şeyler içmeye girelim diyerek 27 derecelik bir ortama girdiğinizde kızarmanız muhtemeldir. Kışın kayak merkezlerinde, ahşap evin içinde salep veya sıcak şarap içerken büründüğünüz Heidi görüntüsünü hatırlayın. Kötü haber şu ki kılcal damar çatladığında geri dönüşü zor oluyor. Yine de kapatıcıya başvurmak da mantıklı bir çözüm olabilir. Kırmızılıklar içinse anti kızarıklık serumları ve papatyadan faydalanabilirsiniz.



Aşağıdaki linklerden beni takip edebilirsiniz. 

Blog: www.sebibebi.com 
instagram: sebibebi 
Twitter: sebibebicom 
App Store: Sebi Bebi 
PR: pr@sebibebi.com 
Facebook: https://www.facebook.com/sebibebiofficial 


Youtube Kanalım: http://www.youtube.com/sebibebi


Sebi Bebi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Instagram